PAÜ REKTÖRÜ GÜNGÖR, YÜKSEKÖĞRETİM KONGRESİ’NE KATILDI
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmud Güngör, Eğitim-Bir-Sen ve İbn Haldun Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması” kongresinde yer aldı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türk yükseköğretiminin küresel rekabette öncü olma hedefini vurguladı.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmud Güngör, Eğitim-Bir-Sen ve İbn Haldun Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması: Yenilikler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Kongresi”ne katıldı. İstanbul’da gerçekleştirilen kongrede, yükseköğretimin yapısal reformları, mevcut sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.
ÖNEMLİ İSİMLERLE GÖRÜŞME
Kongre öncesinde Rektör Prof. Dr. Mahmud Güngör, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile bir araya geldi. Görüşmelerde, yükseköğretimin geleceğine dair önemli değerlendirmeler yapıldı.
YÖK BAŞKANI ÖZVAR’DAN VİZYON AÇIKLAMASI
Kongrede konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türk yükseköğretiminin küresel ölçekte rekabetçi bir yapıya kavuşması için yürütülen çalışmalara değindi. Özvar, şu ifadeleri kullandı: “Yükseköğretim Kurulu olarak ortak akla dayanan, toplumsal faydayı önceleyen, bilimsel mükemmeliyet eksenli ve insan odaklı bir sistem inşa etme kararlılığımızı sürdüreceğiz. Eğitim-Bir-Sen ve İbn Haldun Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Türkiye’de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması: Yenilikler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Kongresi’nin ülkemiz adına kalıcı kazanımlara vesile olmasını dilerim. Yükseköğretim Kurulu olarak Türk yükseköğretimini küresel ölçekte rekabetçi, kapsayıcı ve nitelikli bir yapıya kavuşturmak amacıyla son yıllarda kapsamlı bir vizyon geliştirdik. Bu vizyonun temelinde, üniversitelerimizin sadece bilgi üretim merkezleri olarak değil aynı zamanda kalkınmanın, toplumsal dönüşümün ve uluslararası iş birliğinin ana aktörleri haline gelmesi bulunmaktadır. Bütünüyle ülkemizde geliştirdiğimiz öncü uluslararası iş birliği modellerimiz yalnızca akademik iş birliği değil karşılıklı anlayış, kültürel etkileşim ve birlikte kalkınma ilkeleriyle tasarlanmış ve hayata geçirilmeye başlamıştır. Türk yükseköğretimi artık Balkanlar, Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu gibi stratejik coğrafyalarda Türkiye’nin bilimsel diplomasinin taşıyıcısı konumuna gelmiştir. Üniversitelerimizin dünya ölçeğinde daha üst sıralara çıkması ve küresel akademik marka değerlere sahip olması en öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Yaptığımız çalışmaların olumlu yansımaları, uluslararası üniversite sıralamalarında da kendini göstermektedir. Farklı sıralama kuruluşlarında şu an ilk 500’e girmeyi başarmış 7 üniversitemiz vardır. Bunlardan 2’si şu anda ilk 300 içerisindedir. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda ilk 500’e en az 10 üniversitemizin girmesi için gerekli yapısal dönüşümü sağlamak ve ilk 100’de mutlaka bir Türk üniversitesini görmektir. Gazze’de büyük bir soykırım uygulanmaktadır. Üniversitesi yıkılan ve ülkesinden sürülmek zorunda kalan Filistinli öğrencilere üniversitelerimizi açtık. Türk üniversiteleri sadece Gazze’den çıkartılmak zorunda kalan öğrencilere değil aynı zamanda söz gelişi Afrika’da, Sudan’da büyük iç karışıklıklar sebebiyle üniversiteleri kapatılan, öğrencileri yurt dışına çıkan üniversitelere de kapılarını açtı.”