KÜÇÜK EV AKIMI

Tiny House trendi, minimalist yaşamı benimseyenlerin yaşam alanlarını küçültme isteği ile doğdu. 1970'lerde başlayan bu akım, tüketim kültürünün aşırılığına bir tepki olarak doğdu. 2008 ekonomik çöküşü ve ABD'deki mortgage krizi, ev sahibi olmayı lüks hale getirdi ve birçok insanı daha ekonomik ve ulaşılabilir Tiny Houselara yani küçük evlere yöneltti.

Bu küçük evler, kısıtlı bir alanda her ihtiyacı karşılayabilen pratik çözümler sunarak, normal evlerden daha kullanışlı hale geldi. Şehirden uzaklaşmak, minimalist bir yaşam tarzını benimsemek ve finansal olarak daha rahat bir ev sahibi olmak isteyenler için cazip hale geldi. Bugün, Tiny House kültürü sürdürülebilirlik, sadelik, tüketimden uzak, doğaya yakın bir yaşam tarzını ifade ediyor.

SADECE AĞAÇLAR, KUŞ CIVILTILARI, AĞUSTOS BÖCEĞİNİN GİTAR SESLERİ...

Doğanın güzellikleri, heyecanı, zevkleri ne güzel küçük sevimli evlerin içinde gerçekleşiyor.  Evet tiny house veya tekerlekli ev. İnsanlar şehir yaşantısından sıkıldı, betonların içinde nefes alamıyorlar artık. Sahil kasabalarında şehirden uzak neresi varsa orada bir tiny house popülasyonu oluşuyor. Telefon yok, internet yok. Sadece ağaçlar, deniz, kuş cıvıltıları , yaz aylarının en güzel zamanında çalışan karınca ve ağustos böceğinin gitar sesleri…

Tekerlekli evler hacimsel olarak çok küçük olarak algılanabiliyor,  fakat 200-300 metrekarelik  bir evde zaten kullandığımız maksimum alanlar 20-35 metrekare arasını geçmiyor. Yatak odası, mutfak, tuvalet… İnsanların hayatı bunların arasında gidip gelmekten başka bir şey değil. Bu yüzden aslında tiny houselar küçük değil.  İhtiyaç duyduğumuz tüm alanları bize minimal bir şekilde sağlayan evler diyebiliriz.

GELİŞEN MİNİK EV TURİZMİ

Ben yapay şeylerden daha çok doğal şeyleri seviyorum. Bu yüzden ben tatil ihtiyacım olduğunda doğaya kaçış olarak küçük sahil kasabalarını, dağın başında bir evi tercih ediyorum. Sabah serinliğinde bol oksijen dolu doğada,  nefis bir kahve keyfini başka hiç bir yerde bulamıyorum. Denize yakın bir tiny evde konaklama yaparsam tüm gün balık tutmaya gidebilirim.

Gelişen minik ev turizmi ile artık daha fazla seçeneğim oluyor. Türkiye’nin tüm sahil şehirlerinde tiny köyler var. Denize yakın olan da var, dağın hemen eteğinde olan da… Canım hangisini isterse onu tercih edebilme özgürlüğüne sahip olmak beni mutlu ediyor. Evinizin pencereleri doğaya açıldığında hayat daha keyifli ve huzurlu.

Diğer Yazılar